
http://www.myspace.com/cankaradogan
TEK TABANCA
Can K. adlı projesiyle bir süredir yaptıkları ile, "görünürlük" kazanan Can Karadoğan’ın muhtemelen sadece gönlünü eğlemek için kaydettiği şarkılarını dinleyiciye sunduğu Myspace sayfasını ziyeret etmek, bana uzuncadır aklımı kurcalayan bir soruyu tekrar hatırlattı: Tek kişilik müzikler –ki bu noktada kastım enstürmanların çalımından şarkı yazımına kadar geniş bir skaladır- , hele de bir de icrası düzgün yapılmışsa, grup müziğinden daha dolgun ve daha mı özgürdür; yoksa bu durum, müzisyenin, müziğini farklı boyutlara ve yorumlara taşıması için bir engel midir?
Sayfasında da belirttiği gibi, genellikle İngiliz müziğinden etkilenen Can Karadoğan’ın, bahsi geçen grupları ve isimleri özümsediği ve anladığı aşikar; fakat bu durum kulak tırmalayan ve dinleyiciye sürekli birşeyler hatırlatan bir dezavantaja dönüşmemiş. Müziğin çağrıştırdığı imgeleri ve bu tarz müziğin genelde referans ettiği diğer sanatsal disiplinleri de göz ardı etmeyen Can, naif görsellerle de müziğine bir kimlik atfetmeyi başarmış. İyi ki de başarmış.
En başta bahsetmeye çalıştığım durumdan kelli, Can Karadoğan’ın, müziğini ve kayıtlarını “tek tabanca” halinde kotarması, sorularıma bir cevap niteliğinde: Bazı müzisyenler, düşündükleri şeyleri, yaptıkları işlerde tek başlarına da olsa vücuda getirmeyi başarıyorlar. Önüne gelenin, “sahil müzisyeni” olduğu ve yazdığı şarkıların her birini, çok da genişletmeden icra etmeye çalıştığı ve aslında bu yüzden sürekli kendini tekrar ettiği bir dönemde, Can Karadoğan, muhtemelen işini sessizce yapmaya devam edecek: Keza, bence bu egodan soyutlanma ve “üstelememe” durumu da, müziğindeki içe dönük ve yalnız havayı daha değerli kılıyor.
“Hexen” şarkısını ve özellikle bu şarkıdaki ilginç vokal denemelerini dinleyince, aşağı yukarı ne anlatmak istediğimi anlayacağınızı umuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder